Finnegans
Quarter Growth Brands™ Programı | 2024 Q3
Bir Mekânın Ruhu, Bir Anlatıyla Markaya Dönüşür
Bazı mekânların bir ruhu vardır. Duvarlarına sinmiş bir karakter, insanları kendine çeken ve kelimelerle tam olarak tarif edilemeyen bir atmosfer... Bu ruhun gücü, potansiyelini tam olarak gerçekleştirmek için fiziksel sınırlarının ötesine taşınmaya ihtiyaç duyar. Bir mekânın kalıcı bir markaya dönüşmesi, o atmosferi herkesin anlatabileceği ortak bir hikâyeye, görsel bir dile ve tekrar eden anlamlı ritüellere dönüştürme becerisiyle mümkündür.
Güçlü Atmosferden Bütünsel Bir Anlatıya Geçiş Fırsatı
İlk temas, kendine has karakteriyle mahallelinin uğrak yeri olmuş bir mekânla gerçekleşti. İçeri adım atıldığında hissedilen sıcaklık ve samimiyet, mekânın en büyük sermayesiydi. Menüdeki ifadeden sosyal medyadaki fotoğrafa kadar her unsur kendi başına anlamlıydı ve tüm bu unsurları ortak bir anlatıda birleştirme potansiyeli taşıyordu.
Atmosferin Kolektif Bir Hafızaya Dönüşme Potansiyeli
Yapılan gözlemler, mekânın sunduğu deneyimin gücünü gösteriyordu. Buradaki temel gelişim fırsatı, bu değerli atmosferi ve kişisel deneyimleri, kolektif bir marka belleğine dönüştürecek bir sistem kurmaktı. Anlatılacak bir hikâye vardı ve bu hikâyeyi yazacak alfabe ile onu yayacak ritüellerin tanımlanması, bu potansiyeli ortaya çıkaracak bir sonraki adımı oluşturuyordu.
Mekânın Hikâyesini Görsel ve Ritüel Diliyle Yazmak
Süreç, mekânın ruhunu tercüme edecek ortak bir görsel dilin tasarlanmasıyla başladı. Bu yeni alfabe, menülerden sosyal medya akışına, mekân içi posterlerden fotoğraf tonuna kadar her noktada tutarlılık sağladı. Ardından, bu hikâyeyi sadece anlatmakla kalmayıp, topluluğa "yaşatacak" ritüeller geliştirildi. Mekâna özgü basit bir oyun, misafirlerin birbirleriyle ve mekânla kurduğu bağı derinleştiren, paylaşıldıkça büyüyen bir anıya dönüştü. Artık marka, sadece hizmet sunmuyor, topluluğuyla birlikte hikâyesini yazıyordu.
Artık Sadece Gidilen Değil, Anlatılan Bir Yer
Projenin en somut çıktısı, mekânın hafızasının kişisel deneyimlerden kolektif bir anlatıya dönüşmesiydi. Geliştirilen ritüeller, insanlara hakkında konuşacakları ortak bir dil verdi. Marka, artık sadece "gidilen" bir yer değil, hikâyeleri ve ritüelleriyle "anlatılan" bir yapı haline geldi. Dijitaldeki varlığı, fiziksel atmosferinin bir yansıması olmayı başardı. Mekânın ruhu, artık fiziksel sınırlarını aşarak topluluğunun zihninde ve sohbetlerinde yaşamaya başlamıştı.
Sizin Mekânınızın Anlatılmaya Değer Hikâyesi Ne?
Her mekânın bir potansiyel hikâyesi vardır. Bir kahve dükkânı, bir kitapçı, bir atölye... Önemli olan, o mekânın ruhunu tanımlayacak, insanları bir araya getirecek ve onlara anlatmaya değer anlar bırakacak sistemi kurmaktır. Çünkü insanlar mekânlara değil, o mekânların anlattığı ve kendilerini bir parçası hissettikleri hikâyelere bağlanır. Sizin mekânınız, misafirlerine hangi ortak anıyı miras bırakıyor?
-
Görsel kimlik sistemi: Irish Pub kültürünü yansıtan bütünsel görsel anlatım dili
İçerik dili ve sosyal medya yapısı: Dijital iletişimi destekleyen yazılı ve görsel içerik tasarımı
Fotoğraf dili ve menü tasarımı: Atmosferi taşıyan görsel yapı ve kullanıcı deneyimini destekleyen menü planlaması
Ritüel tasarımı ve topluluk etkileşimi: Split the G gibi marka belleği oluşturan sosyal bağ kurucular
Planlama ve haftalık içerik ritmi: Görünürlüğü düzenleyen stratejik içerik akışı
Mahalle odaklı iletişim stratejisi: Yerel bağ kurma yeteneğini artıran planlı etkinlik tasarımı
Uygulayıcı stratejik üretim: Mekânsal karakteri taşıyan tüm uygulamaların üretiminde doğrudan rol alınması