Closure
Quarter Growth Brands™ Programı | 2022 Q4
Soyut Bir Fikrin, Somut Bir İş Sistemine Dönüşmesi
Yaratıcı fikirler, yüksek bir enerjiyle doğar. Özellikle birden fazla kurucunun ortak hayaliyle beslendiğinde, bu enerji daha da büyür. Bir fikrin kalıcılığı ve büyümesi, ilhamın parlaklığını, onu taşıyacak bir yapının gücüyle birleştirdiğinde gerçekleşir. Başarılı bir markanın doğuşu, soyut bir fikre, gerçek dünyada işleyebilecek somut bir beden tasarlama sürecidir.
Yüksek Yaratıcı Enerjiden Yapılandırılmış Bir Modele Geçiş
Yaratıcı bir ortaklıkla ilk temas, tam da bu enerji dolu başlangıç anında gerçekleşti. Kurucuların vizyonu, estetik sezgileri ve niyeti son derece güçlüydü. Ortada parlak bir fikir ve bu fikre adını veren bir kelime vardı. Bu fikri somut bir işleyişe dönüştürecek operasyonel çerçevenin tasarlanması ise projenin bir sonraki doğal adımını oluşturuyordu. Markanın ruhu vardı ve artık bedeninin tasarlanma aşamasına gelinmişti.
Ortak Sezgiyi, Ortak Karara Dönüştüren Yapı
Birden fazla kurucunun olduğu yapılarda en verimli gelişim alanı, ortak sezgiyi ortak karara dönüştürecek bir sistem kurmaktır. Her kurucunun yaratıcı yorumu değerli olmakla birlikte, bu yorumların ortak bir zemin üzerinde buluşması, markanın gücünü artırır. Buradaki yaklaşım, tüm bu farklı enerjileri tek bir potada eriten ve her bir kurucunun üzerinde uzlaştığı bir işleyiş mantığı ve karar alma mekanizması oluşturmaktı.
Bir Markanın Mimarisini, Fikirden Teslimata Kadar Tasarlamak
Süreç, bir binanın mimari projesini çizmeye benziyordu. Markanın ismi ve onun etrafında şekillenen temel anlatı, projenin "köşe taşı" olarak belirlendi. Ardından, bu anlatıyla uyumlu bir şekilde, ürünlerin tasarımı, üretim süreci, paketleme dili, fiyatlandırma modeli ve iletişim stratejisi gibi tüm katmanlar birer birer planlandı. Her bir detay, bir diğerini destekleyecek ve bütüncül bir marka deneyimi yaratacak şekilde tasarlandı. Amaç, sadece bir ürün yaratmak değil, o ürünü yaşatacak bütün bir ekosistemi sıfırdan inşa etmekti.
Yaratıcı Kurucuların, Fikirlerini Yönetebilen Bir Sisteme Kavuşması
Projenin en önemli çıktısı, kurucuların artık fikirlerini üzerinde işletebilecekleri sağlam bir yapıya kavuşmasıydı. Yaratıcı enerji, artık kendisine yol gösteren net bir sistem içinde, odaklanmış bir şekilde akabiliyordu. Üretimden pazarlamaya, finanstan lojistiğe kadar tüm süreçler tanımlı hale geldiğinde, kuruculara düşen görev, bu sistemi en doğru şekilde yöneterek markanın yaratıcı vizyonunu beslemeye devam etmek oldu. Fikir, artık kendi kendine yetebilen bir markaya dönüşmüştü.
Sizin Parlak Fikrinizin Büyümesi İçin Nasıl Bir Yapı Gerekir?
Her parlak fikir, hayata geçmek için bir şansı hak eder. Fikirlerin büyümesi ve kalıcı olması ise bir sisteme dayanır. Her girişimcinin veya ortağın kendine sorması gereken soru şudur: Bizi heyecanlandıran bu soyut vizyonu, yarın sabah uyanıp çalışmaya başlayacağımız somut bir iş planına ve sisteme dönüştürdük mü? Fikrimizin ruhu ne kadar güçlüyse, onu taşıyacak bedeni de o kadar sağlam inşa etmeliyiz.
-
Marka ismi geliştirme: Closure isminin marka kimliğine entegrasyonu, hikayeleştirilmesi ve konumlaması
Koleksiyon ve ürün tasarımı: İlk ürünlerin doğrudan Agdas tarafından çizilerek üretime alınması
Karar yapısı ve görev dağılımı: Ekip içi sistemin, karar ritmiyle birlikte kurgulanması
Fiyatlandırma ve satış modeli: Ürün bazlı sistemli fiyat yapısı ve satış akışının planlanması
İçerik stratejisi ve anlatı dili: Marka anlatısını kuran dil, kampanya isimleri ve içerik planının yazılması
Üretim ve iletişim entegrasyonu: Üretim süreci ile içerik ve satışın aynı ritim içinde hizalanması
İletişim altyapısı: WhatsApp iletişiminin sistemli dijital yapıya taşınması
Uygulayıcı stratejik ortaklık: Tüm süreçlerde doğrudan karar verici ve uygulayıcı olarak yer alınması